Gebelikte Havucun Yararları

Gelelim sağlıklı beslenirken sebzelerin yararlarına. Araştırırken paylaşarak ilerleyelim. Öncelikle ben sabahki öğün aralarında 1 elma öğlenki öğün aralarında 1 adet havuç tüketiyorum. Sabah uyandığım an itibariyle yiyeceğim meyve ve sebzeleri hemen güzel bir şekilde ovalayarak yıkıyorum ardından kuruluyor ve beslenmemi hazırlıyorum. Ve bilmeyerek havuçtan aldığımız yararlar şöyle ki ;

- Gebelikte ve emzirme döneminde havuç kullanmak anne sütünü arttırır

-Kansızlığı önler

-Kanser riskinin azaltır.

-Kandaki kolesterol düzeyini düşürür

-Riskli gebeliklerde düşüğü önleme görevini üstlenir.

-Sindirimi kolaylaştırarak gaz ve idrar söktürür.

-Cilde canlılık ve temizlik getirir.

Not: İyice yıkayıp yiyiniz kabuklarını soymayınız.

Gebeliğin 28. Haftası ve Beslenme Programı

Şöyle mi dursam ?
Yok olmadı..
Böyle mi dursam?
Kemiklerim battı..
Ya şöyle?

Masa başında otururken birden bebeğimin hareketlerini hissettiğimde rahatsız mı ettim acaba diyerek hemen pozisyonumu değiştiriyorum. Uyumaya çalışırken de aynı sıkıntı oluyor. Uykuya geçene kadar vücudum sürekli  ağrı eşiğini zorlamıyor değil yani.  Doktor kontrolümüz 3 gün sonra. Bu arada bende ki karnımın büyümesi dışındaki değişiklikler işyerinde (mecburen) sandalet giymeme rağmen ayak bileklerimde ki şişlik ve bazen yüzüklerimi takamama durumu. Başka bir sıkıntı yok çok şükür.

Bebeğimin kilosunu çok merak ediyorum. Onu iyi besleyebiliyor muyum acaba?

Günlük atlamadan yediğim besinler :

1 bardak süt
1 kase yoğurt
1 elma
3 badem, 6 fındık, 2 ceviz
Ara ara yemediğim günler olsa da 1 muz
1 havuç

Bunları muhakkak her gün yemeye çalışıyorum. Yumurtaya haftasonları ağırlık veriyorum ama akşamdan haşlayıp dolaba koymayı bir türlü alışkanlık haline getiremedim. Kendimi biraz daha sıkıp denemem lazım ve biraz daha erken kalkmaya alışmam lazım.

Bu aralar sanırım evde biraz değişiklikler olacak. Eşimin ailesi gelecek ve eşyalarını taşıyacaklar aşağıya. Bende tabii kendi zevkime göre değil çevremdekilerin yorumlarıyla bebeğime bir oda hazırlamaya çalışacağım. Şuan düşüncesi bile stres olmaya yetiyor. Neyse sakin olmakta yarar olduğunu düşünüyorum. Düşünmekle kalıyor ama.

İnsanı maddi yetersizlik hiçbir şeye yetememe durumlarına sokuyor. Çok şükür sağlığımız yerinde. Çok şükür gözlerimiz var dua okuyabilen, ezberleyebilen bir aklımız var, ellerimiz var Allah'a yakarmak için göklere kaldırdığımız.

Mutlaka

Benim bine yakın şiirim vardır herhalde. Evlenmeden önce çok yazardım. Şimdi belki fırsat olmaması belkide konsantre dağınıklığı ve bir takım sıralı olaylar şiiri yazmayı ve yaşamayı engellediği görüşündeyim. Yazamıyorum. İnternette dolanırken eski bir şiirime rastladım bir fanzinde yayınlanan. Oradan aldım. Güncel bir şiir değil yani sanırım 4-5 yıl öncesinden kalma. Yeniden şiir yazmak ; çocukluğa dönmek gibidir kısaca.. Ayrıca bu şiirden sonra yüzlercesini de karaladım.. Pek iyi bulmam bu karalamayı ama bana ait benim kalemimden çıkan ve benden olan.. Yeniden yazar mıyım ? Hiç bir şekilde net değilim bu konuda. Ancak şiir gibi yaşamaya başladığım zaman tekrar yazmayı başarabilirim. Bunu çocuğum doğunca da başarabilirim ama o yaşantıyı hissetmem gerekli öncelikle. Şimdilik bu kadar..

Mutlaka

 nereye baktığımın önemi yok

bir şeyler arıyorumdur mutlaka

benden olan, senden olan

hiçbirimizden olan

olmayan ya da her şey olan

olması olanlar, olmaması olanlar

nereye baktığımın önemi yok

görüyorumdur mutlaka

nereye gittiğimin önemi yok

bir yere varırım mutlaka

ayaklarımdan olan, ellerimden olan

kimsede olmayan, herkeste olan

oturacak bir koltuğu olan

çıkılacak bir kapısı olan

yenecek aşı olan

nereye gittiğimin önemi yok

olmam gereken yerdir mutlaka

kimi sevdiğimin önemi yok

birisini seviyorumdur mutlaka

sizden olan, bizden olan

şiirden olan, şarkıdan olan

var olan, yok olan, ama olan

kimi sevdiğimin önemi yok

seviyorum dediğimdir mutlaka

varlığımın önemi yok

yokluğumun önemi yok

yaşıyorumdur

ve ölüyorumdur mutlaka

Gebeliğin 27. Haftasında Gebelikte Beslenme

Bu hafta itibariyle 61,5-62,0 arasında gidip gelen bir kiloya sahibim. Sabah kalktığımda 61,8 kiloydum. Bu hafta nerede yanlış yaptığım konusuna değinmek gerekirse; Doymuyorum Hissi. Aslında bunu eskiden beynimle halledebilirken şuan mideme laf geçiremediğim bir durum söz konusu. Hele de aşırı tatlı, çikolatalı yeme isteği belirirse içimde nasıl engel olacağım bu duruma? 6-6,5 aylıkta 60 ila 61 kilo arasında gidip geliyordum. 6,5-7 ay arasında 61-63 arasında gidip geleceğim sanırım. O arada bebekte 2 kg daha alacak. 7-8 ay arası 63-65 arası olsa, yine tahmini 8-9 ay arası 65-67 arasında gidip gelsem toplam 14 kg almış olacağım. Çok mu ne ? :)

Benim hafta bitimlerim cumaya denk geliyor. Yani yarın itibariyle hem yedinci aya girmiş hemde karnımın daha büyüdüğünü görerek bebeğim her geçen gün iyi beslenmiş olarak kendimi daha rahat hissedeceğim.

Ben evet çok takıntılı bir insanım. Çokta inatçıyım. Lakin bir şeyin olmayacağı varsa da diretmem. Olduğu gibi kabul ederim. Mesela daha iyi şartlarda daha iyi beslenerek sadece bebek odaklı yiyerek neden fazla kilo alıp kendime yük edineyim? Takarım ben bu duruma kimse kusura bakmasın.

Karşıma biri çıkıp da ;

'sen 2 kişisin öyle beslenmek zorundasın'
'az yiyorsun' vb.

söylemlerine karşın ultrasondaki kilo değerlerini göstermem yeterlidir diyorum.

Günlük beslenme tarzım 25. hafta ile aynı.

Sağlıklı gebelikler diliyorum.

Gebeliğin 27. haftası

Az mı kaldı ?

Zaman geçmiyor derken telaşım günden güne artıyor. Az kaldı 11-12-13 hafta kadar. Yani yaklaşık 2,5-3 ay arası. Böyle söyleyince de çok gibi geldi gözüme. :) Sağlıcakla gelsin de o kadar beklemişiz yani.. Şunun şurasında ne kaldı ki canım.:)

Dün eşimin çekilmiş en küçük bebeklik fotoğrafına baktım. Bebeğimiz renkli ultrasonda ona benziyor. Bende görüntüyü gözlerimin önüne getirdim. Eşim ise 'daha güzel olacak ' dedi. Çünkü ikimizdendi, aşktandı o..

Bebeğimizin eksikleri var fakat düşününce de yokmuş gibi. Listeyi tekrar gözden geçirip buraya eklemekte yarar var. Yatağını babaannesi alacak, nevresimini anneannesi alacak, arabasını eşimin anneannesi alacak.. Daha çok gibi böyle sıralayınca fakat büyük eşyalara ben koşturmayacağım zaten ufak tefek alınacakları ben 6. aydan itibaren her öğle molasında dışarı çıkıp biraz biraz almıştım.

Evden taşınma gibi bir durumumuzun söz konusu olacağından taşınabilir yatak almayı düşündük. En azından ben anneme gittiğimde yanımda yatağı da götürebilirim. Gerçekten yarının ne olacağı ile ilgili herhangi bir tahminde bulunamıyorum. Sadece geçen haftalarda aşağıdaki kiracılar taşındı ve eşimin ailesiyle aynı evde oturuyorduk. Onlar Antalya'dalar 3 aylık bir iş için. Dönmeleri an meselesi olduğundan gelip eşyalarını taşıyacaklar aşağıya. Bende çocuğuma oda yapabileceğim. Çünkü 'ev ev üstüne olmuyor'. Bende bir takım durumlar için sabrediyorum sadece. Gerçekten benim gibi bir insan için büyük sabır gerektiriyor. Eşyalarımız tıkış tepiş. İki evin eşyası var. Beyaz eşyalar iki çeşit, oturma grupları vs. Böyle gitmez ya, maddi durumumuz düzelir, o zaman kendimize göre evimiz olur inşallah. Bir süreç çünkü bu.

19 Mayısla birleşen 3 günlük tatil çok iyi geldi bünyeme. Henüz çok ağırlaşmadım ama doğum iznimin gelip evde uzanıp hafta içi tv programlarını seyredip meyve yeme isteği dün belirdi içimde. 2009 yılından beri (bazı seneler hiç izin kullanmadan) full time çalışıyorum. Sanırım biraz olsun hak ediyorum bu dinlenceyi.

Tekrar sağlıcakla görüşmek üzere. Sık sık yazmaya çalışacağım sonra vaktim olmaz .:)

26 haftalık Gebelik

13 Mayıs 2014 tarihinde Tarihimize kanla nefessiz kalarak  bir imza attık. Soma maden kazası..

14 Mayıs 2014 tarihinde doktor kontrolüne gittik. Bebeğimin boyu ve kilosunu sonunda öğrenebildim. 26 hafta itibariyle Maşallah Elhamdülillah 996 gr 37 cm.

Sanırım sağlıklı beslenmemin karşılığını alıyorum. Bebek odaklı beslenmek kendi bedenimin ağırlaşmamasına da sebep oluyor ve normalde de mekanik boyun bel ağrılarımdan kaynaklı ağrılar dışında herhangi bir şikayetim yok.

Bol bol su içmeyi kesinlikle ihmal etmiyorum.

26 hafta itibariyle 61 kiloyum. Yani 6,5 ay boyunca 7 kilo almışım.

Dün doğum günüm olmasına rağmen iş arkadaşlarımın ve eşimin ayrı ayrı aldıkları pastaları yemek suretiyle sabahleyin ekşi bir suratla tartıya çıkmam ve derin bir nefes almam cabası.

Sağlıklı ve sıhhatlı gebelikler diliyorum.

Soma Çıkmazı

Soma'da doğal bir tabiat olayı olmamıştır. Soma'da doğal bir facia olmamıştır. Dün Soma'da olan bence bu devletin ihmalsizliğinden kaynaklanan bir katliam değildir de nedir? Benim içimde bir can varken o canların kapkara yığınlar halinde içeride ve dışarıda ve toprak altlarında hayalleriyle birlikte ihmal edilmiş olmaları çok can sıkıyor.

'Çizmelerimi çıkarayım mı?'

Bu cümle tüm Türkiye'nin yüreğine oturdu. Elimizden hiç bir şey gelmezken o işçi ambulans sedyesinin kirlenmemesi için nasıl direniyor.

Oysa meydanlarda direniş var. Devlet yine gaz, cop, tekme, tokat, su kullanıyor.

Yine hedef alınarak gaz bombası atılıyor.

Sözde ihmal yok bu hükümete göre. Önce kendilerini suçlamıyorlar da sorumluları ortaya çıkaracaklarını iddia ederken kendilerini öne sürmüyorlar. Ne yazık.

Tarih : 13 Mayıs 2014
Saat : 15:30

16 Mayıs itibariyle giden can sayısı : 284

Biz bu günü unutmayacağız, unutturmayacağız..

Nasıl 6 Mayısları unutmadık ?

Nasıl 17 Ağustosları unutmadık ?

Nasıl 1 Mayıs 1977'leri unutmadık, unutturmayacağız.

Tüm canlara Allah'tan rahmet, kalanlara sabır diliyorum.

Gebelikte Huysuzluğa Dair

Gebelik çok ilginç bir süreç. Bazen düşünüyorsunuz kendi kendinize 'ben burada şu tepkiyi neden verdim?' diye. Aslında hormonlarınız değişiyor ve kendinizi tanıyamadığınız durumlar oluşabiliyor. Kafanızda binlerce hikaye kurgulayabiliyorsunuz. Aslında gebeliğiniz başladığından itibaren hikaye yazmaya başlasanız gebeliğiniz bittiğinde ve bu hikayeler rüyalarınız ile birleşince de ÇOK SATANLARI kırar geçirirdiniz yani. Bir deneyin deneyenler de vardır zaten. Fakat çoğu zaman çoğu hamilelik istenildiği gibi gitmez. Planlananlar yarına kalanlar olabilir. Bu yüzden hamileliği ne kadar rahat geçirmeye çalışıyorsanız daha fazla gayret gösterin. Çevrenizdeki insanların bilinçli olmasını sağlayın. Üzerinize duvarların değilde insanların geldiğini hissettiğiniz anda başka odalara kaçın başka evler sıklıkla olmayabilir.

Bazen alıp başını çekip gitmek isteği beliriverir.. Kalırsınız..

Sonra yine binlerce şeyi düşünmeye başlarsınız. Hatta o kadar çok düşünürsünüz ki beyninizin önceden bir konuya bu kadar  odaklanabilecek olma ihtimali sizde şaşkınlık yaratabilir. Huylarınızda bir gariplik hissettiğinizde biraz durun ve düşünün. Unutmayın ki her duygunuzu bebeğinizde bizzat yaşıyor. Onun ağlamaması için nasıl yemeğini veriyor, altını değiştiriyor, uyku saatlerini geçirmemeye çalışıyorsanız sizde ağlamayın.

Gülümsemek güzeldir Evet Her Şeye Rağmen.

Dağınıklıktan Kurtulmanın Pratik Yolları

Dağınıklık evi olduğu kadar evin içerisinde yaşayan bireyleri esareti altına alır.

Eve şöyle bir baktığınızda tıkanmış hissettiğiniz oluyor mu?

Nereden başlasam ?

-Öncelikle kendinize her zaman küçük bir not defteri edinin.

-Büyük işleriniz için haftanın 7 gününde her gün 2 iş ve toplam 14 iş yapacak şekilde geniş bir program hazırlayın.
Zaten hafta da 14 işi yaptıktan sonra evin çoğu işini bitirmiş olduğunuzu göreceksiniz.

-Etrafınıza bir göz gezdirin, kullanmadığınız ve dağınıklık veren ne kadar çok eşya gözünüze çarptı değil mi?
Küçük kutular, sepetler veya koliler yardımıyla her odanın eşyasını bunların içerine koyun. Lazım olur diye dağınıklık yapmadan lazım oldukça yerlerinden bulup çıkarırsınız.
Şöyle bir baktığınızda genel dağınıklığı sağlayanın da kullanmadığımız eşyalar olduğunu görmüş olursunuz.

-Dağınık duran kıyafetlerden ütüsü bozulmuş ve giyilecek olanları ayrı bir sepete ve kirlileri de kirli sepetine koyarak ve gününüzden 10 dakika zaman ayırarak bu dağınıklığı da ortadan kaldırabilirsiniz.

-Bulaşık yıkamak şu an için çok mu büyüdü gözlerinizde? O zaman tezgahın üzerindeki dağınıklığı ya geniş bir bulaşık leğenine ya da makineye yerleştirerek bu dağınıklıktan da 5 ila 10 dakika içerisinde kurtulabilirsiniz.

Mutfak, kıyafetler ve ufak tefek dağınıklıktan kurtulduktan sonra evi temizlemek işkence gibi gelmeyecektir bizlere.

Kolay gelsin..

Gebelikte Mide Ekşimesi

Gebeliğin son 3 aylık döneminde sıkça karşılaşılan sorunlardan biri olan mide ekşimesini hem araştırmalarım hem de deneyimlerimi paylaşmak açısından bu konuya değinme gereği duydum.

Doktorlar ve araştırmacılar normal bir insan için akşam yatmadan 2 saat önce yemeği içmeyi bırakmamız gerektiğini söylüyor. Gerçekten akşam yemeğini erken yediğim zamanlarda karnım kasılmıyor ve rahat bir şekilde uyuyabiliyorum. Eğer çok geç yediysem de karnımda oluşan yırtılma hissini ne kakao yağı ne de bebe yağı geçiriyor.

Zaten değil mi ki az yemek bence ibadettir bedeni ihtiyacından fazla yormayarak.

10 yıllık günde 1 paket sigara içicisi olarak hamile olduğumu öğrendiğim an itibariyle sigarayı bıraktım 

Sigara ve alkol mide ekşimesini arttırıyor. Zaten aç karna kahve ile içilen sigara çarpıntı hissi ve mide ekşimesine yol açıyor.

Kesinlikle kola ve asitli içeceklerden uzak durmak gerekiyor.

Ben gerçekten tiryakiliğe inanmıyor ve bunun insanın kafasıyla alakalı bir durum olduğuna inanıyorum.

Ben normal zamanlarımda günde en az 4-5 bardak nescafe ve 2 fincan Türk kahvesi içen bir insan olarak gebeliğimde bunların hiç birini kullanmıyorum. Çay içersem de 2-3 günde bir ya da hafta sonları kahvaltıda 1-2 bardak çok açık bir çay içiyorum ki demli çay içerdim hemde şekersiz. 

Çiğ soğanı geç saatlerde yediğiniz zaman nasıl mideyi mahvederse hamilelikte çiğ soğandan uzak durmak gerektiğine inanıyorum. Kebabın yanına ince doğrayıp sumaklandırdığımız vazgeçilmez tada gebelikte fazla yönelmemenizi tavsiye ederim. :)

Ara ara yediğim tuzsuz badem ve fındık mide ekşimelerime iyi geliyor birde  öğünlerinizi sağlıklı ölçüde sıklaştırın böylece mide sürekli hareket halinde olur ve asitli besin diğer besine savaş açarak belli bir denge sağlanmış olur gibi.

Sağlıklı ve hayırlı hamilelikler diliyorum.

Gebeliğin 25. Haftasında Gebelikte Beslenme

Öncelikle size ve bebeğinize yarayacak sağlıklı besinleri yemenizi tavsiye ediyorum. Doktorunuzun beslenme konusunda söylediklerini dikkatle dinlemenin yararı olduğunu düşünüyorum. Benim doktorum özellikle hazır gıdalardan sosis, salam ve sucuktan uzak durmam gerektiğini söyledi. Canım bazen  Ayvalık tostu çekse de başka şekilde et ihtiyacımı karşılıyorum. Dün akşam her ne kadar Burger King'de kednime ve bebeğime biraz zarar verecek şekilde yemiş olsam da diğer sağlıklı beslendiğim günlere saydım.

Gelelim karalama beslenme programımıza :

İlk olarak ben kesinlikle beyaz ekmekten ve unlu mamullerden elimden geldiğince kaçınmaya çalışıyorum.
Çalışan bir bayan olduğum için ve gebelikte uyku durumu da fazla ağır olduğu için çoğu zaman normal kahvaltı hazırlayacak zaman bulamıyorum.

Sabahları :

Tam buğday ekmeğinde kendimin hazırladığı kaşarlı tosttan yiyorum.
Yanına bir bardak süt ya da meyve suyu içiyorum.

Ara öğün :

Öğle yemeği 12:30'da olduğundan ben 10:30-11:00 arası
1 elma ya da 1 armut yiyorum.

Öğle yemeği :

Öğle yemeğinde genelde yemekhaneden yemeğe çalışıyorum. Zaten her gün dışarıdan yersem maaş boğazdan başka hiçbir şeye kalmaz. Hem de dışarıdan yediğim yemek bana daha çok kilo aldırır diye düşünüyorum.

Bizim öğle yemekleri genelde 2 çeşit pilav ya da makarna
Bir kase çorba
Et / tavuk ya da sebze / baklagil yemeği
Yoğurt ya da salatadan oluşmakta

Hepsini göz kararı yiyebileceğim ve besin olarak yararlı olacak yiyecekleri yiyorum.

Örneğin pirinç pilavını çok sevmeme ve iyi yapmama rağmen bulgur pilavından yana tercihimi kullanıyorum.
Yoğurdumuzu da sağ olsunlar elde yapıyorlar, günlük ev yoğurdu ihtiyacımı da böylece karşılamış oluyorum.
Bu arada patlıcanlı herhangi bir yemek yoksa ekmek yemiyorum.

Öğle - Akşam arası Ara öğün :

Yine bir meyve ya da havuç yiyorum.
Ara ara 3 badem, 2 ceviz ve 6-8 adet fındık yiyorum.

Akşam

Et/tavuk ya da sebze/baklagil yemeği
Pilav ya da makarna
Yoğurt/salat
Akşam yine ekmek yok

Akşam sonrası
Meyve ya da evde yaptığım sütlü tatlıdan bir porsiyon
Ya da canım bu aralar çok istiyor ;  dondurma

(Fakat dondurmaya bir dur demenin zamanı geldi çünkü yararlı olmamakla birlikte sadece çikolata ihtiyacımı karşılamıyor, kilo da aldırıyor. Dün akşam yatmadan yarım kilodan fazla yemiş olabilirim yani. Sabah ve gece mide yanmasından ve ekşimesinden oldukça şikayetçiydim. Bununla ilgili deneyimlerimi de ileride paylaşırım inşallah)

Bugün uyandığımda 61 kiloydum yani hiç iç açıcı değil.

Diğer beslenme programlarımla tekrar görüşmek dileğiyle. ( Hafta sonu programları)

Gebeliğin 25. haftası

Gebeliğin 24. haftasında gidilecek olan doktor kontrolümüze gittik. Renkli doppler ile bebeğimizin kalp gelişimi incelendi. Uzun bir süre kontrolde kalmamıza rağmen bebeğimin kilo ve boy ölçülerini sormayı unuttum. Haftaya gidişimde öncelik konumuz bu olacak.

Gebeliğin 25. haftasında el ve ayaklarda oluşan kızarık ve kaşıntıların normal olduğunu öğrendik. Sadece ayağımda oluşan ve sıcaklara bağlı şişkinlik gebeliğe bağlı bir durum ve panik yapmamıza gerek yok. Artık bebeğin hareketlerini çok net anlayabiliyoruz eşimle birlikte. Konuştuğumuz zamanda tekmeleyerek bizi duyduğuna dair tepki veriyor. Kendimi hiç yalnız hissetmiyorum o canımın içinde oldukça.

Gebeliğin 25. haftasında kilomuz 60-61 arasında gidip geliyor.  Toplam 6 ay boyunca 6-7 kilo arasında almış olmam sevindirici bir durum. Hiçbir şeyden kısıtlamadan geçirdiğim bu mucizevi dönemde kilo kontrolümü ve nasıl beslendiğimi ayrıntılı olarak paylaşmak isterim. İsterim ki diğer gebeliklerimde blogum bana yol gösterici olsun. Umarım böyle gider ve toplamda 10-12 kilo arasında bitiririm hamileliğimi. Beslenme tarzım bebek odaklı. Bebeğe hangi besin yarayacaksa onları tüketmeye gayret ediyorum. Sanırım yediklerim bebeğe gittiği için benim kilo dengem orantılı ilerliyor.

26. haftamızda ve ilerleyen zamanlarda yenidoğan bebek alışverişi, anne için alışveriş ve beslenme konularına hızla değineceğiz inşallah.

Herkese hayırlı hamilelikler diliyorum.